İstinaf mahkemesi, ‘topuk kanı’yla ilgili kararının kaldırılmasına hükmetti

0

BEĞENDİM

0

KARS (AA) – Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi, Kars Aile Mahkemesinin topuk kanıyla ilgili kararının kaldırılmasını kararlaştırdı.

Kars’ta bir çift, Yenidoğan Tarama Programı kapsamında bebeklerinden topuk kanı numunesi alınmasını reddetti. Bunun üzerine Kars İl Sağlık Müdürlüğü, “koruyucu ve destekleyici tedbir” talebiyle mahkemeye başvurdu.

Kars Aile Mahkemesi ise müdürlüğün başvurusunu reddetti. İl Sağlık Müdürlüğü de bu kararı, istinaf mahkemesine taşıdı.

Dosyayı inceleyen Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 11 Ekim’de, Kars Aile Mahkemesinin 20 Ağustos 2024 tarihli kararının kaldırılmasına ve evrakın mahkemeye geri gönderilmesine oy birliğiyle karar verdi.

5. Hukuk Dairesi kararında Vilayet Sıhhat Müdürlüğünün dilekçesiyle ilgili şu bilgiler yer aldı:

“Kars İl Sağlık Müdürlüğü vekili, istinaf dilekçesinde özetle; mahallî mahkeme tarafından verilen kararın adap ve yasaya ters olduğunu, Yenidoğan Tarama Programının toplum sıhhatini müdafaaya yönelik hami ve önleyici sıhhat hizmetlerinden biri olduğunu, bu programla çocukların üstün faydası gözetilerek olabilecek en güzel sıhhat seviyesine erişmelerinin amaçlandığını, bu süreçte yaşanabilecek her türlü gecikme nedeniyle bebekler için altın kıymetinde olan erken teşhis ve tedavi imkanının geri dönüşü olmayacak halde kaybedildiğini ve bu bebeklerin hayatın geri kalanında sıhhat bir birey olma talihlerini yitirebildiklerini, lokal mahkemenin ‘çocuğun sıhhati üzerinde yapacağı olumlu sonuçların ve mümkün bir teşhis ve tedavinin tıp otoritelerince tartışmalı olduğu’ tespitlerinin son derece yanlışlı olduğunu, kararda yeniden alternatif tıp uzmanına ilişkin olduğu sav edilen, delil bedeli bulunmayan bir görüşün münasebete temel olarak kullanıldığının görüldüğünü belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.”

Hukuk Dairesinin kararında, mahallî mahkemece duruşma yapılmaksızın evrak üzerindeki inceleme ile karar verildiği belirtilerek, “Taraf teşkili sağlanmaksızın, çocuğun yasal temsilcisinin ve ilgili kurumların tüzel dinlenilme hakkı ihlal edilerek, soyut ve kontrole elverişli olmaktan uzak münasebetlerle belge üzerinden inceleme yapılarak yazılı formda karar kurulması hakikat görülmemiştir.” sözleri kullanıldı.