Bahçeli: Türkler ile Kürtlerin birbirini sevmesi farzdır

0

BEĞENDİM

0

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Vefatının Yüzüncü Yılında Ziya Gökalp Sempozyumu’nda açıklamalarda bulunuyor.

ÖCALAN BİLDİRİSİ SONRASI BİRİNCİ AÇIKLAMA

Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şu biçimde:

“Merhum Ziya Gökalp’i gerçek tanımak bilhassa Türk milliyetçilerin temel önceliği olmalıdır. Bana nazaran merhum Gökalp layıkınca anlaşılmış değildir. Çağının bütün çağdaş ve müspet bilgilerini kuyumcu titizliğiyle inceleyen bilim insanıdır. Bu çalışmaları ve hayranlık uyandıran çalışkanlığı, onu bir adım öne taşımış ve gıpta ile takip edilen Türk filozofu yapmıştır.

(Ziya Gökalp) Özünün has bahçesinde filizlenen her kelamı, her yapıtı, her teklifi fikir hayatımızda irfan, irade ve prestij anıtı üzere yükselmiştir.

“Türkler ile Kürtler 1000 yıllık ortak tarih ve coğrafya sonucunda maddi ve manevi bakımlarda birleşmişlerdir. Bugün ortak tehlikeler karşısında duruyorlar. Türk ile Kürtlerin birbirini sevmesi iki taraf için dini ve siyasi farzdır. Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir. Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir.

Ziya Gökalp, Mondros Mütarekesi karşısında ‘İşlenmiş kabahatim yoktur. Bir yere gitmeyeceğim’ diyen mert, gözü pek, geri adımı olmayan bir vatanseverdir. Büyükada’da toplanan bir avuç aydın ortasında bulunan Ziya Gökalp, ‘Çare Türk’ün kendisine gelmesinden ibarettir.’ demiştir.

Türkler her felaket vaktinde içlerinden çıkacak bir kahraman tarafından temsil edecekler, Ergenekon Destanı’ndaki bozkurt üzere onları selamete ulaştıracaktır. İşte o bozkurt Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmuştur. Ulusal Gayret de ikinci Ergenekon sürecidir.

Hapishane köşeleri, sürgün yılları, haksız tenkitler, amaçlı akınlar, iftira boyutundaki sataşmalar merhum Gökalp’i devlet ve millet sevdasından vazgeçirememiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilhamının art planındaki kahramanıdır.

Türk milletinin vicdanını, dayanışmasını, tarihi unsurlarını, lisanını, töresini sosyolojik disiplinle tahlil etmiştir. Tarihten ders ve ibret almasını bilmiştir. Köksüz düşüncülere, kifayetsiz argümanlara, yabancı hayranlığına karşı duran asaletin timsali olmuştur.”