İSTANBUL (AA) – Beşiktaş’ta gece kulübünde tadilat sırasında çıkan, 29 kişinin ömrünü yitirdiği yangına ait iş yeri sahiplerinin de ortalarında bulunduğu 5’i tutuklu 22 sanığın yargılandığı dava 9 Aralık’a ertelendi.
İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesince, Marmara Cezaevi’nin karşısındaki salonda görülen duruşmada, 5 tutuklu sanık, birtakım tutuksuz sanıklar ve avukatları hazır bulundu.
Müştekiler, avukatları ve izleyicilerin de katıldığı duruşmaya kimi müştekiler, bulundukları kentlerdeki adliyelerden Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.
Savunmasını yapması için kelam verilen tutuksuz sanıklardan eski Beşiktaş Belediyesi Lider Yardımcısı Ahmet Koray Bayraktaroğlu, yangında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına ise sabır dileyerek, lider yardımcısı olarak misyonunun ruhsat talepleri sonrası kontrol müdürlüğünün işlerini yapıp yapmadığını denetim etmek olduğunu tabir etti.
2007 yılında verilen ruhsatın hukuka uygun olduğunu savunan Bayraktaroğlu, “Ruhsatın verilmesinden yaklaşık 8 ay sonra kendi isteğimle emekli olarak belediyeden ayrıldım. Kelam konusu yere bildiğim kadarıyla bizim verdiğimiz ruhsattan sonra 4 defa daha ruhsat verilmiştir. Her verilen ruhsat evvelki verilen ruhsatı ortadan kaldırır. Bu olaya sebep verecek rastgele bir davranışım kelam konusu değildir.” sözlerini kullandı.
Bayraktaroğlu, beraatine karar verilmesini istedi.
İtfaiye Çavuşu sanık Fazlı Yavuz ise yazdığı raporun 2002 yılı yönetmeliğine nazaran uygun ve hakikat olduğunu, İtfaiyenin bir sefer kontrole gittiğini, ikinci defa gitme yetkisinin olmadığını kaydederek, beraatini talep etti.
Eski İtfaiye Teknik Müdür Yardımcısı sanık Şükrü Öztürk, 1982-2014 yılları ortasında itfaiyede çalıştığını belirterek, “Raporun içeriğini okudum, müdür yerinde olmadığı için müdür yerine imza attım. 2006 yılında o günkü koşullara nazaran itfaiye, eksiklik var mı yok mu diye bakmaya sarfiyat. Ben hiçbir vakit iş yerine gitmedim. Ruhsatın yenilenmesi vazife alanımızın dışındadır.” dedi.
Belediyede çalışan kamu vazifelisi sanık Lalehan Taşdelen Obura ise 2017-2019 yılları ortasında Beşiktaş Belediyesi’nde misyon yaptığını lisana getirerek, “Herhangi bir imza sorumluluğum yoktur. Kontrol yetkim yok, en alt kademede vazife yapmaktayım. 2018’de verilen ruhsat dönem ruhsatıdır. Yer denetleme yetkim yok. Oluşan elim kazada rastgele bir dahlim ve kabahatim yok.” diye konuştu.
Duruşmada kelam verilen müşteki aileler de de sanıklardan şikayetçi olduklarını tabir etti.
Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, sanıklardan Fatma Dörtgül’ün tutuklanmasını talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Dörtgül’ün tutuklanması talebini reddetti.
Tutuklu 5 sanığın bu hallerinin devamına karar veren heyet, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 9 Aralık’a erteledi.
– İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede 29 kişi “maktul”, 27 kişi “müşteki”, 9 kişi ise “sanık” sıfatıyla yer alıyor.
İddianamede, 2 Nisan’da saat 12.35 sıralarında “Masquerade” isimli iş yerinde yangın çıktığına ait ihbar üzerine itfaiye ve sıhhat takımlarının sevk edildiği, itfaiye vazifelilerinin içeride mahsur kalan bireyleri dışarıya çıkardığı belirtilerek, yangında 29 kişinin hayatını kaybettiği anlatılıyor.
Müşteki kuşkulu Ercan Erkan, dumandan etkilenen Usamettin Yıldırım ile Gülden Taşpınar’ın yangında yaralandığı kaydedilen iddianamede, savcılık ve eksper heyetinin olay yerinde yaptığı çalışma neticesinde gece kulübü işletmesinin sahiplerinin Şahzade Şekergümüş, Fatma Dörtgül ile Mehmet Memduh Ceylan, mesul müdürünün ise İsmet Şen olduğunun belirlendiği aktarılıyor.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve kusurlu bulunan 7 kişi ile Sibel Çelik’in tutuklandığı lakin Çelik’in tutukluluğuna itiraz sonrası tahliye edildiği belirtilen iddianamede, olaya ait yangın raporuna da yer veriliyor.
Rapora nazaran, yangının söndürülmesi sonrası yapılan incelemede, işletmenin mal kabul kısmı girişine nazaran yaklaşık 15 metre uzaklıkta yanmaya dayalı ağır tahribat ve deformasyonun oluştuğu, bu alandaki ayrıntılı incelemede tadilat emeliyle kullanılan ve prize takılı halde bulunan elektrikli kaynak makinesi, elektrikli metal kesme motoru üzere elektrikli el aletleri ile çeşitli sayıda sanayi tipi oksijen tüplerinin bulunduğunun gözlendiği anlatılıyor.
İddianamede, iş yerinde acil durum aydınlatmaları ile yönlendirme levhalarının bulunmadığının, mevcut sprinkler söndürme sistemi ve yangın dolaplarının çalışmadığının tespit edildiği vurgulanarak, itfaiye takımlarınca yangının söndürülmesi sonrası gece kulübünün çeşitli noktalarında hareketsiz yatan şahısların bulunduğu belirtiliyor.
İddianamede, mevcut söndürme sistemi ve yangın dolaplarının çalışmaması ile acil durum aydınlatmaları ve yönlendirme levhalarının olmaması tespitlerinin birlikte kıymetlendirilmesi sonucunda, elektrikli kaynak makinesi kullanılmak suretiyle kolay yanıcı nitelikteki materyalleri barındıran tadilat sürecinin yapıldığı gece kulübünde yangının öngörülebilir olduğu kaydedilerek, “Ancak şüpheliler tarafından itina yükümlülüğüne ters davranılmak suretiyle öngörülebilecek lakin istenmeyen sonucun gerçekleşmesine iradi hareketle sebebiyet verildiği ve bu haliyle şüphelilere isnat edilen hareketin şuurlu taksir boyutunda manevi öge içerdiği istikametinde tarafımızda kanaat hasıl olmuştur.” değerlendirmesinde bulunuluyor.
Sanıklar Kahraman Fazilet, Çağatay Altunel, Şahzade Şekergümüş, Fatma Dörtgül, Mehmet Memduh Ceylan, İsmet Şen, Dursun Çelik, Sibel Çelik ve İbrahim Bildirici’nin “bilinçli taksirle birden fazla kişinin vefatına ve yaralanmasına neden olmak” cürmünden 2 yıl 8’er aydan 22 yıl 6’şar aya kadar mahpusla cezalandırılmaları talep ediliyor.
Birleştirilen belge kapsamında sanıklar Beşiktaş Belediyesi lider yardımcıları Ali İstek Yılmaz, Ahmet Koray Bayraktaroğlu, Yasemin Saral, Ahmet Mithat Şermet, İtfaiye Çavuşu Fazlı Yavuz, eski İtfaiye Zabıta Amiri Numan Bulburu, eski İtfaiye Müdür Yardımcısı Tuncay Akdağ, eski İtfaiye Teknik Müdür Yardımcısı Şükrü Öztürk, belediyede çalışan kamu vazifelileri Feridun Tayfun Erelmas, Lalehan Taşdelen Diğere, Nilüfer Oğuz, Rahşan Tekin Ölmez ve Uğur Türkyılmaz hakkında ise “görevi berbata kullanma” ve “taksirle birden fazla kişinin vefatına neden olma” cürümlerinden 2 yıl 6’şar aydan 17’şer yıla kadar mahpus cezası isteniyor.
Bir yanıt yazın